Gübrenin bitkilerde yüksek verim, kalitede artış, daha iri meyveler, tat ve aromada iyileşme, hasat sonrası ürünün depolama süresinde artış sağlama, bitkinin fotosentez hızı ve etkinliğini artırma, kuru madde oranını artırma, çiçek tomurcuğu sayısını artırma, düzenli verim, erken hasat, mantari hastalıkları önleme ve bitkiyi su stresinden koruma gibi etkilere sahip olduğu kaydedildi...

 

 

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Ziraat Fakültesinde nanoteknoloji yöntemiyle üretilen yaprak gübresinin meyve kalitesini artırdığı belirlendi.

SDÜ Ziraat Fakültesi Sürdürülebilir Tarım Organizasyonu Başkanı Doç. Dr. Mustafa Kelen, yaptığı açıklamada, nanoteknoloji yönetimiyle meyve üretimde devrim yaratacak bir projeyi hayata geçirdiklerini söyledi.

Nanoteknoloji yöntemini gübre üretiminde kullandıklarına işaret eden Kelen, ortaya çıkan ürünün çevreye ve insan sağlığına zararsız ve yeni bir teknoloji olan tribomekanik aktifleştirme yoluyla elde edildiğini bildirdi.

Teknoloji sayesinde kalsitin mikro tanecikler haline getirildiğine işaret eden Kelen, bu boyuttaki parçacıkların kolayca yaprağın içine girdiğini ve yaprakta karbondioksit oluşumu sağlayarak, enzim aktivitesini artırarak bitkinin fotosentez etkinliğini, bağışıklık sistemlerini olağanüstü artırdığını ve bitkinin sağlığını, verimliliğini düzenlediğini vurguladı. Kelen, bu gübrenin bitkilerde yüksek verim, kalitede artış, daha iri meyveler, tat ve aromada iyileşme, hasat sonrası ürünün depolama süresinde artış sağlama, bitkinin fotosentez hızı ve etkinliğini artırma, kuru madde oranını artırma, çiçek tomurcuğu sayısını artırma, düzenli verim, erken hasat, mantari hastalıkları önleme ve bitkiyi su stresinden koruma gibi etkilere sahip olduğunu kaydetti.

Megamineral uygulanmış bitkilerde su kaybının da önemli ölçüde azaldığına işaret eden Kelen, ''Çünkü megamineral uygulanmış bitkiler yapraklardaki stomalarını daha uzun süre kapalı tutabilirler. Böylece terleme olayı azalacağı için bitki susuzluk stresinden önemli ölçüde korunmuş olmaktadır'' dedi.

''KİMYASAL MADDE İÇERMİYOR''

Sağlıklı ve kaliteli üretimin ancak kontrol, sertifikasyon ve izlenebilirlik esasına bağlı olarak gerçekleştirilen sürdürülebilir tarım yöntemleriyle mümkün olduğuna savunan Kelen, bu açıdan nanoteknoloji eseri olan bu gübrenin çok önemli bir yer tuttuğunu, çünkü bu gübrenin hem bitki büyüme ve gelişmesinde çok etkili olduğunu hem de kimyasal madde içermediğini söyledi.

Projeyi rekabet açısından da değerlendiren Doç. Dr. Kelen, planlama, verim, yüksek kalite, düşük maliyet, depolama, ambalajlama ve pazarlama gibi etmenlerin en önemli faktörler olduğuna dikkati çekerek, verim ve kalite açısından gübrelemenin önemli olduğunu, bitkisel üretimde verim ve kalitenin artması, hastalık ve zararlılara karşı bitkinin bağışıklık sisteminin yükselmesi ve her yıl düzenli verim alınmasının ancak dengeli bir beslenmeyle mümkün olacağını vurguladı. Doç. Dr. Mustafa Kelen, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Nanoteknoloji, içinde bulunduğumuz yüzyılda hayatın her alanında devrim niteliğinde değişikliliklere sebep olacak önemli bir teknolojik alandır. Geçtiğimiz yüzyılda antibiyotik, plastik, televizyon, nükleer teknoloji ve bilgisayar teknolojisinin sebep olduğu köklü değişimlere benzer şekilde değişimler oluşturacağı kabul edilmektedir. Dünyanın gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri nanoteknolojiyi geleceğin bilimi olarak görmekte ve öncelikli alan olarak değerlendirmektedir. Günümüzde ulaşılan seviye, henüz bir başlangıç noktasıdır. Önümüzdeki yıllarda nanoteknolojinin hayatımızın her alanına girmesi beklenmektedir.''

ISPARTA'DA İLK KEZ UYGULANIYOR

Ürünün Isparta'da ilk defa kullanıldığını kaydeden Kelen, ''Nanoteknolojik gübre ile Isparta'da elmayla yapılan bir çalışmada, dekar başına verimliliğin yaklaşık yüzde 20 oranında arttığı, ürün kalitesi açısından da önemli artış sağlandığı görüldü. Şu anda bu gübrenin, ürünün depolama ömrü üzerine etkilerine yönelik araştırması yapılmaktadır'' dedi.

Kelen, çiftçilerin tarımsal üretimde kendilerine önemli katkı sağlayacak nanoteknolojik bu ürünle tanışmaları ve yararlanmaları için çalışmaların sürdüğünü sözlerine ekledi.

 

(aa)