Akdeniz makilikleri SOS veriyor
Akdeniz bitki örtüsünde yer alan makilik alanlarda kurumaların meydana geldiği bildirildi.
Antalya'da makilik alanlarda henüz belirlenemeyen bir nedenle bitkilerin kurumaya başladığı bildirildi.
Doğal Kaynak ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Derneği (Doğa-Der) Başkanı Orman Mühendisi Halil Sarıbaşak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Antalya bölgesinde Akdeniz bitki örtüsünde yer alan makilik alanlarda kurumaların meydana geldiğini bildirdi.
Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü teknik elemanlarından oluşan bir heyet tarafından kurumaların olduğu alanlarda inceleme başlatıldığını anlatan Sarıbaşak, şunları anlattı:
''Aşırı sıcaklar, küresel ısınma ve benzeri sorunlar dünya gündemindeki yerini koruyor. Küresel ısınma ve benzeri konular, bugüne kadar birçok doğa dostu gibi doğada çalışan bizler için de önemli konulardandır. Ama ne zaman çevremizde önceki yıllara göre artan orman yangınları, kurumalar, böcek ve hastalıklar görülmeye başlarsa, doğal dengeyi oluşturan zincirin bir halkasının koptuğu akıllara gelmektedir.
Doğal çevremizdeki gözlemlerimiz Antalya'da yaşadığımız orman yangınından sonra Çubuk Beli ile Termessos antik yerleşimi çevresini kapsayan 20-25 bin hektarlık geniş bir alanda Akdeniz bitki örtüsü kuşağındaki maki elemanlarında yaygın kurumaların olması kaygı verici bir gelişme olarak bizleri endişelendirmektedir. Nitekim 2008 yılı içinde Isparta'dan Korkuteli ve Elmalı'ya kadar bir alanda yaygın türümüz Kermes meşesinde (Quercus coccifera) bir pamuklu koşnil (Puto sp.) türü anormal artış yaparak kurumalara neden olmuştur.''
HASTALIK VE ZARARLIYA RASTLANMADI
Kuruyan makilik alanlarda herhangi bir hastalık ya da zararlı türüne rastlanmadığını, mantar salgını bulunmadığını anlatan Doğa-Der Başkanı Halil Sarıbaşak, kurumaların nedeninin küresel ısınmadan kaynaklanmış olabileceğin belirtti.
Sarıbaşak, şöyle devam etti:
''Binlerce yıldır bölgenin bitki türlerinden olan başta sandal, akçakesme, yabani zeytin gibi daha birçok türün yoğun bir şekilde kurumasıyla doğal zincirde bir kopma meydana gelecektir. Bu kopmanın insan dahil yaban hayatının diğer paydaşlarını olumsuz etkilemesi kaçınılmazdır. Bölgede doğal yaşamın parçası olan yaban keçileri, tavşan, domuz, karakulak, sincap gibi birçok türün yanında bu alanlarda geçimini küçükbaş hayvancılıktan sağlayan vatandaşlarımız öncelikle etkilenecektir. Çünkü doğal bitki örtüsündeki bu yok oluş, besin dengesini olumsuz etkileyecektir.''
ÜNİVERSİTELER ARAŞTIRMA YAPSIN
Makilik alanlardaki kurumalarla ilgili orman fakültelerindeki araştırmacıların bölgede inceleme yapmalarını istedi. Sarıbaşak, sebep su açığı gibi görünse de başka etkenler olabileceğine değinerek, bilim adamları ile doğa çalışanlarının konuyu acil olarak incelemesi gerektiğini vurguladı.
Antalya bölgesinde Akdeniz bitki örtüsünün sandal, yabani zeytin, mersin, akçakesme, keçiboynuzu ve sakız gibi çeşitli bitkilerden oluştuğuna dikkat çeken Doğa-Der Başkanı Sarıbaşak, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bugüne kadar böyle bir durum yaşanmamıştı. Sahada sandal bitkisi yüzde 80 kurumuş ve kurumak üzere. Yaptığımız çalışmalarda herhangi bir belirti mantar ve böcek zararlısına rastlanmadı. Laboratuvar ortamlarında incelenmesi lazım. Sadece sandalda değil, yabani zeytin, akçakesme ve kermes meşesi gibi bitkilerde de zarar görüldü.
Antalya'da bugüne kadar böyle bir şey yaşanmadı. Görünen şu ki Antalya Akdeniz bitki örtüsü SOS veriyor. Makilik alanların 'imdat' çağrısı ölümle bitiyor. Yaban hayatı da tehlikede. Sanki bu zincirin kırıldığı imajını veriyor. Anormal bir kuruma yaşanıyor.''
Sandal bitkisinin yok olmasının ardından, diğer maki türlerinin de yok olacağını vurgulayan Sarıbaşak, sözlerini şöyle tamamladı:
''Orman yangınlarının ardından yanan alanın yeşillenmesi, makiliklerin tohum ve kök çimlerinden yenileniyor. Bozulan ormanlardan sonra gelecek olan makiliktir. Makilik alanlar da yok olursa ne olacak? O zaman çıplak kayalıklar olacak ve arazi çölleşecek. Makilikler Akdeniz ekosistemi içinde sigorta görevi yapıyor. Bu yüzden sorun ülke genelinde ve uluslararası alanda ele alınmalı.''
(aa)