Türkiye nin iklim değişikliği stratejisi

Türkiye, Kopenhag taki İklim Değişikliği Zirvesi nde, kendi özel şartlarının ve sera gazı emisyonu ile mücadelede yapacağı çalışmaların yer aldığı, "İklim Değişikliği Ulusal Strateji Belgesi" ni sunacak.

Çevre ve Orman Bakanlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre, ''Türkiye çözüme ortak oluyor'' sloganı altında oluşturulan strateji belgesi, Türkiye'nin, iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılmasına yönelik küresel çabalara kendi özel şartları ve imkanları çerçevesinde katkıda bulunmak amacıyla hazırlandı.

Belgede, Türkiye'nin sera gazı emisyonu kontrolüne yönelik kısa, orta ve uzun vadede yapacağı çalışmalara yer verildi.

''Sera Gazı Emisyonu Kontrolü'' üst başlığı altında yer alan ''Enerji'' alt başlığında 1 yıllık süreyi kapsayan kısa vadeli hedefin, ''Yeni yapılacak tüm yapılarda temiz ve yüksek verimli kaynaklara yönelim sağlanması, bu çerçevede birleşik ısı ve güç sistemlerinin yaygınlaştırılması ve sıcak su ihtiyacı, ısınma ve elektrik üretimi ve tüketiminin daha bölgesel hale getirilerek elektrik iletim kayıpları ve kaçaklarının önlenmesi ile verimlilik artırılmasının'' planlandığı ifade edildi.

Orta Vadede (1�3 yıl), binalarda enerji verimliliği potansiyelinin tespit edileceği ve bu potansiyelin maksimum ölçüde gerçekleştirilecek, sanayi ile işbirliği içerisinde enerji verimliliğini sağlayacak yapı malzemeleri ve teknolojilerine yönelik öncelikli projelerin belirleneceği kaydedilen belgede, şöyle denildi:

''Başta yenilenebilir ve nükleer enerji olmak üzere düşük ve sıfır emisyon teknolojilerinin kullanımı teşvik edilecek, temiz teknoloji alanında Araştırma-Geliştirme çalışmaları yapılacak, bu alanlarda yerli sanayi desteklenecektir. Yeni ve alternatif yakıtların kullanımı artırılarak, buna yönelik Ar-Ge ve inovasyon faaliyetleri desteklenecektir. Mevcut termik santrallerin iyileştirme çalışmaları tamamlanacaktır.

Uzun Vadede (3-10 yıl), 2020 yılına kadar enerji yoğunluğu 2004 yılına göre daha düşük seviyelere indirilecektir. Yerli kaynaklarımız olan kömür, hidro, rüzgar, jeotermal ve güneş enerjisi başta olmak üzere en iyi teknik uygulamalardan, enerji arz güvenliği ve iklim değişikliği hedefleri doğrultusunda, en üst düzeyde faydalanılacaktır. 2020 yılına kadar toplam elektrik enerjisi üretiminde yenilenebilir enerji payı yüzde 25'e çıkarılacaktır. 2020 yılına kadar sanayi sektöründe enerji verimliliği uygulamaları ile belirlenmiş olan tasarruf potansiyeli azami ölçüde gerçekleştirilecektir. Enerji sektöründe 2020 yılına kadar referans senaryoya göre yüzde 7 karbondioksit emisyon sınırlaması potansiyeli hedeflenecektir. Küresel hidrojen ekonomisine geçiş sürecine verilen öneme devam edilecektir.

Yerleşmelerde yerel sera gazı envanterleri hazırlanacaktır. Yerleşmelerin çevrelerindeki yenilebilir enerji kaynaklarından yararlanmaları için stratejiler belirlenecektir.''

-''DEMİRYOLUNUN PAYI ARTIRILACAK''-

Ulaştırma sektöründe 1-3 yıllık zaman periyotunu kapsayan orta vadeli hedeflerde yük ve yolcu taşımacılığında demiryolunun payının artırılacağı ifade edildi.

Kombine taşımacılığın geliştirilmesine yönelik tedbirler alınacağı vurgulanan strateji belgesinde, kısa mesafeli denizyolu taşımacılığının teşvik edileceği kaydedildi. Şehirlerde bisiklet gibi çevre dostu ulaşım araçlarının kullanımının yaygınlaştırılmasına ve yaya ulaşımını destekleyici altyapı hazırlanmasına yönelik politikalar oluşturulacağı da vurgulanan belgede, ''Orta/Uzun Vade'' paragrafında, özellikle büyükşehirlerde metro ve hafif raylı sistemler ile toplu taşıma sistemleri yaygınlaştırılması hedefine yer verildi.

Uzun Vadede (3-10 Yıl), alternatif yakıt ve yeni teknoloji ürünü motorların kullanımını yaygınlaştıracak politikaların belirleneceği belirtilen belgede, ''İhtiyaç duyulan akıllı ulaşım sistemleri belirlenecek ve tesis edilecektir. Kara, hava, deniz ve demiryolu taşımacılığında enerji verimliliği artırılacaktır. Yol ağının geometrik ve fiziki standartları daha az yakıt sarfiyatı sağlamak amacıyla yükseltilecektir. Çevre dostu araçların kullanımını artırmaya yönelik olarak mevcut araç parkının yenilenmesini sağlayacak politikalar belirlenecek ve uygulanacaktır'' ifadesine yer verildi.

-GÖNÜLLÜ KARBON PİYASALARI GELİYOR-

Belgede, ''Sanayi'' başlıklı bölümde, sanayi alanında sera gazı emisyonu kontrolü alanında yapılacak çalışmalara yer verildi.

''Kısa Vade (1 Yıl), gerek sanayiciler, gerekse tüketicilerin iklim değişikliğiyle mücadele konusunda bilinçlendirilmesi yönünde yoğun bilgilendirme çalışmaları yürütülecek ve kılavuz bir kitap/rehber yayımlanacaktır'' denilen belgede, şöyle devam edildi:

''Orta Vade (1-3 Yıl), enerji denetim ve yönetim sistemleri, sera gazı envanter ve raporlama sistemleri, sera gazı yönetim sistemleri (örneğin, ISO 14001 standardı) ve karşılaştırma gibi herhangi bir sermaye yatırımı ya da işletme maliyeti gerektirmeksizin sera gazı emisyonlarının takibine yönelik yönetim araçlarının uygulanmasını teşvik edici mekanizmalar geliştirilecektir. Sera gazı emisyonlarının ticari bir meta olarak değerlendirilmesine ve emisyon azaltımı yatırım giderlerinin belli bir ölçüde işletmelere gelir olarak dönmesine imkan veren Gönüllü Karbon Piyasaları'nın sanayi sektöründe yaygınlaşması sağlanacaktır.

Sanayide ısı geri kazanımı seçenekleri ve sınai kojenerasyon sistemleri özendirilecek ve teşvik edilecektir. Sanayide temiz üretime yönelik kaynaklar ile ikame ve alternatif malzemelerin kullanılması özendirilecektir.

Uzun Vade (3-10 Yıl), temiz üretim teknolojilerinin, iklim dostu ve yenilikçi teknolojilerin tercih edilmesini sağlamak üzere özendirici mekanizmalar devreye sokulacak; denetim ve yaptırım mekanizmalarının etkin bir şekilde uygulanması sağlanacaktır. İklim değişikliğinin, mevcut uluslararası konjonktürde, sanayi sektörümüzün rekabet edebilirliğini etkileyen en önemli çevresel ve ekonomik sorunlardan biri olduğu gözönünde bulundurulmak suretiyle, Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi (2009�2013) ve Bilim ve Teknoloji Politikaları kapsamında belirlenecek ve sanayi sektörleri ile yakın işbirliği içerisinde hazırlanacak çeşitli tedbir ve politikalar uygulanacaktır.''

-''YENİDEN KULLANIM, GERİ DÖNÜŞÜM...''-

Atıklardan kaynaklanan sera gazı emisyonunun önlenmesine ilişkin çalışma ve hedeflerin de yer aldığı belgede, 1 yıllık süreyi kapsayan kısa vadede, belediye atıklarıyla ilgili mevzuat uyumlaştırma çalışmalarının, 2009 yılı sonuna kadar tamamlanacağı kaydedildi.

Orta Vadede (1-3 Yıl), yeniden kullanım ve atık geri kazanım miktarının artırılmasına yönelik oluşturulan Atık Eylem Planı'nın uygulanacağı ifade edilen belgede, ''2012 yılı itibariyle ülkemizde üretilen belediye atıklarının yüzde 70'i düzenli depolama tesislerinde bertaraf edilecektir'' denildi.

Uzun Vade (3-10 Yıl) atık yönetiminde, kaynağında azaltma, yeniden kullanım, geri dönüşüm ve kazanımı sıralamasının daha etkin uygulanacağı vurgulanan strateji belgesinde, düzenli depolama tesislerine giden organik madde miktarı azaltılacağı, biyo-bozunur atıkların enerji veya kompost üretimine yönlendirileceği bildirildi. Belgede, depolama tesislerinden kaynaklanan gazların toplanıp doğrudan veya işlenerek enerji üretiminde kullanılacağı belirtildi.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE BAĞLI ARTMASI MUHTEMEL SU BASKINI, ÇIĞ, HEYELAN VE BENZERİ DOĞAL AFETLER TESPİT EDİLECEK VE SÖZ KONUSU AFETLERİN TESİRLERİNİ EN AZA İNDİRMEK İÇİN ERKEN UYARI SİSTEMLERİ KULLANILARAK GEREKLİ ÇALIŞMALAR TAMAMLANACAKTIR''

Türkiye'nin, Kopenhag'taki İklim Değişikliği Zirvesi'nde sunacağı, kendi özel şartlarının ve iklim değişikliğine uyum sürecinde yapacağı çalışmaların yer aldığı, ''İklim Değişikliği Ulusal Strateji Belgesi''nde, ''İklim değişikliğine bağlı artması muhtemel su baskını, çığ, heyelan ve benzeri doğal afetler tespit edilecek ve söz konusu afetlerin tesirlerini en aza indirmek için erken uyarı sistemleri kullanılarak gerekli çalışmalar tamamlanacaktır'' denildi.

AA muhabirinin Çevre ve Orman Bakanlığı yetkililerinden edindiği bilgiye göre, belgede, iklim değişikliğine uyum çalışmaları kapsamında 1 yıllık süreyi öngören kısa vadede, ''Tarımsal Kuraklık Eylem Planı'' kapsamında belirlenen çalışmalar ivedilikle gerçekleştirilecek.

İklim değişikliğinin olumsuz etkileri sebebiyle azalan su kalitesinin iyileştirilmesi çalışmalarına da ivme kazandırılacağı belirtilen belgede, hayvancılık ve bitki üretim sektörlerinde iklim değişiminden kaynaklanan hayvan hastalıkları ve bitki zararlıları ile mücadele edecek şekilde kapasitenin güçlendirileceği ifade edildi.

İklim değişikliğinin olumsuz etkileri sebebiyle artacak orman yangınlarını önlemeye ve ormansızlaşma yüzünden azalan yutak alanların korunmasına, doğal ormanların korunup geliştirilmesine ve ağaçlandırma çalışmalarına hız verileceği kaydedilen belgede, şunlara yer verildi:

''Sıcaklıkların artmasına paralel olarak artabilecek orman yangınlarının yanı sıra yine artması muhtemel böcek, mantar ve benzeri zararlılara karşı etkili önlemlerin alınması sağlanacaktır. Çölleşme ve erozyonla mücadele çalışmaları geliştirilecek ve yaygınlaştırılacaktır. Dünya Sağlık Teşkilatı ve Sağlık Bakanlığı tarafından iklim değişikliğinin halk sağlığına olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik yapılan çalışmalara hız verilecektir. İklim değişikliği ve sektörler arasındaki etkileşim dikkate alınarak, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımıyla ilgili bilimsel çalışmaların geliştirilmesine devam edilecektir. İklim değişikliğine uyuma ilişkin olarak yerel yönetimlerin, meslek adamlarının ve halkın bilinçlendirilmesi, eğitimi, bilimsel ve sosyal çabaların desteklenmesi, uluslararası iletişim ve bilgi transferi, politika ve strateji geliştirme çalışmaları sürdürülecektir.

Risk azaltma temelinde yerleşmelerin yeniden oluşturulması yönünde afet ve planlama ile ilgili mevzuat gözden geçirilecektir. Özellikle iklim değişimlerinin yaratacağı afet ve risk etkileri konusunda toplumsal bilinci ve katılımı yükseltecek eğitim çalışmaları planlanacaktır. Afet etkisinin insan sağlığı, çevre, tarihi ve kültürel koruma alanları, ekonomik faaliyetler üzerindeki olası sonuçları ve bu risklere karşı hazırlıklı olma temelinde yerel toplantı, yayın, televizyon programları ve benzeri etkinlikler planlanacaktır.''

Orta Vade (1-3 Yıl), su ile ilgili mevzuat geliştirilerek ve mevzuata iklim değişikliğine uyum konusunun entegrasyonunun sağlanacağı bildirilen belgede, ''Ülkemizin yer altı ve yer üstü tüm su kaynaklarının geliştirilmesi, çok amaçlı kullanılması ve korunması kapsamında 25 havzanın 'Havza Master Planları' ve 'Nehir Havzası Yönetim Planları' hazırlanmasına başlanacaktır. İklim değişikliğinin su kaynaklarına etkileri (miktar ve kalite olarak) tespit edilerek, hassas bölgeler için uyuma yönelik uygulama önerileri geliştirilecektir'' ifadesine yer verildi.

-TARIMSAL UYGULAMALAR-

Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği açısından iklim değişikliğinin su kaynaklarına olumsuz etkilerini dikkate alan tarımsal uygulamalar geliştirileceği kaydedilen belgede, iklim değişikliği sebebiyle sıcaklığın ve buharlaşmanın artacağı bölgelerde sulanan alanlardaki tuzluluk ve sodyumluluğun artışına engel olmak için toprak işleme, drenaj, sulama teknikleri, malçlama gibi tedbirler konusunda projeler geliştirileceği ve çiftçinin eğitiminin sağlanacağı belirtildi.

İklim değişikliğine bağlı artması muhtemel su baskını, çığ, heyelan gibi doğal afetler tespit edilerek ve söz konusu afetlerin etkilerini en aza indirmek için erken uyarı sistemleri kullanarak gerekli çalışmaların başlatılacağına da değinilen belgede, orta vadeli diğer hedefler ise şöyle sıralandı:

''Baraj ve gölet havzaları başta olmak üzere tüm havzalarda erozyon ve rüsubat kontrolü projelerine öncelik verilecektir.

Kuraklığın etkilerinin izlenmesi amacı ile iklim, arazi kullanımı ve vejetasyon yoğunluğu verileri kullanılarak yürütülmekte olan bitkisel üretim tahmin çalışmalarında kapasitenin geliştirilmesi için finansal destek sağlanacaktır.

Türkiye'nin çeşitli illerinde meydana gelen kuraklık nedeniyle zarar gören çiftçiye destek sağlanacak ve tarım kredi kooperatiflerine olan tarımsal kredi borçları yapılandırılacak veya ertelenecektir.

Risk yönetim süreçlerine altlık oluşturacak su baskını, heyelan gibi afet, tehlike ve risk haritaları hazırlanacak ve arazi kulanım planları ile entegre edilecektir. Su baskını ve heyelan risk yönetim planları ile uygulama ve denetim kılavuzları hazırlanacaktır.''

Belgede, Uzun Vadede (3-10 Yıl) yapılan planlamada, ülkenin yer altı ve yer üstü tüm su kaynaklarının geliştirilmesi, çok amaçlı kullanılması ve korunması kapsamında 25 havzanın Havza Master Planları ve Nehir Havzası Yönetim Planları tamamlanacağı belirtildi.

''İklim değişikliğine bağlı artması muhtemel su baskını, çığ, heyelan ve benzeri doğal afetler tespit edilecek ve söz konusu afetlerin tesirlerini en aza indirmek için erken uyarı sistemleri kullanılarak gerekli çalışmalar tamamlanacaktır'' ifadesinin yer aldığı belgede şöyle denildi:

''Ayrıca, taşkın tahmin teknikleri geliştirilerek erken uyarı sistemleri kurulacak, kuraklık risk yönetimi konusunda çalışma yapılacak ve gerekli önlemler alınacaktır.

Su kaynaklarının korunması ve etkin kullanımına yönelik olarak, suyun hacim esasına göre fiyatlandırılması çalışmaları yapılacaktır. Aşırı su tüketimine sebep olan veya ekonomik ömrünü tamamlayan sulama şebekeleri iyileştirilecek veya modern sistemlere geçilecek ve bu konudaki projeler teşvik edilecektir.

Kuraklıkla Mücadele Eylem Planı kapsamında, kuraklıktan kaynaklanan olumsuz etkileri önlemek üzere yapılacak faaliyetler desteklenecek, gerekli maliyetler karşılanacaktır.

Gıda üretiminde ve işlenmesinde yer alan tüm sektörler ile ihracat ve ithalat rejimindeki iklim değişiminden kaynaklanan olumsuz etkiler önlenecektir. İklim değişikliğine uyum kapsamında finansman ve sigortacılık sektöründe çok seçenekli sigorta sistemleri geliştirilecektir.

İklim değişikliğine uyum ve mücadele kapsamında tarımsal Ar-Ge çalışmalarında kapasite güçlendirilecek, çalışmalara teknik ve finansal destek sağlanacaktır. Tahıllarda kuraklığa toleransı yüksek çeşitler bölgesel olarak tespit edilerek tohumlukların üretimleri sağlanacak, tohum üretimini artırmak üzere yapılan çalışmalara kamu kuruluşları, birlikler ve özel sektör kuruluşları ile devam edilecektir.

Kuraklığa karşı toleranslı ürünlerin dayanıklılık testinin yapılması ve geliştirilmesi amacıyla, 'Kuraklık Test Merkezi' kurulacaktır. Risk haritaları ile afet yönetim planlarına kamuoyu tarafından kolayca ulaşılmasını sağlayacak mekanizmalar yaratılacaktır.

Kentsel atık su ve yağmursuyu depolama alanlarının yapımı zorunluluk haline getirilecek ve yer seçimi kriterleri yenilenecektir.''

AA

Yasal Uyarı

Sitede yer alan tüm site içeriği, sayfa düzeni, sitedeki bilgilerin korunmasına yönelik programlar floraburada.com. mülkiyeti altındadır. floraburada.com’un önceden yazılı muvafakati olmaksızın işbu içeriğin veya siteye ilişkin veritabanı, yazılım gibi bilgilerin kısmen veya tamamen kopyalanması, değiştirilmesi, paylaşımı, dağıtımı ve satışı yasaktır.

Ziyaretçilerin yapmış oldukları paylaşımlar, paylaşımı yapan kişinin sorumluluğunda olup, paylaşımlarla ilgili sitemiz sorumlu tutulamaz.

İletişim

Email: info @ floraburada.com
Website: www.floraburada.com