Bir bardak salep için!

Göz kamaştırıcı renkleriyle Türkiye nin orkideleri

Bir bardak salep için!

Göz kamaştırıcı renkleriyle Türkiye nin orkideleri

 

Türkiye büyüleyici bir ülke… Benzersiz bir coğrafya, kıtalararası (Avrupa ve Ortadoğu arasında) köprü ama tezatlarla yüklü. Dünya üzerindeki konumu ve yeryüzü şekillerindeki değişkenlik nedeniyle Avrupa-Sibirya, Iran-Turan ve Akdeniz bitki coğrafyaları bu topraklar üzerinde yan yana gelir. Bu çok özel durum, eşine az rastlanır bir canlı çeşitliliği ile sonuçlanır.

Avrupa’da çok az ülkeyle karşılaştırılabilecek bu zengin habitat çeşitliliği, Türkiye’nin florasına da yansımıştır. Türkiye, her üç bitkiden biri endemik (bölgeye özgü) olmak üzere, yaklaşık 9000 çiçekli bitki ve eğreltiden oluşan çok zengin bir flora içerir. Başka bir deyişle bu topraklar üzerinde görülen üç bitkiden birinin dünyadaki yayılış alanı sadece Türkiye ile sınırlıdır. Bu nedenlerle Türkiye bitkiler açısından dünyadaki en zengin ve önemli ülkeler arasında yer alır.

Bir ülkenin floristik zenginliği ve çeşitliliği, içerdiği nadir ve endemik taksonların çokluğu ile önem kazanır. Türkiye, ılıman iklim kuşağında ve Batı Palearktik ülkeleri arasında en zengin floraya sahip olandır.

Göz Kamaştıran Orkideler

Ülkemizin gurur verici doğal zenginliğinin içinde, göz kamaştırıcı renkleriyle orkidelerin çok özel bir yeri vardır. Orkideler çok yıllık otsu bitkilerdir. Bazıları toprakta, büyük kısmı ise başka bitkinin üzerinde yani epifit olarak yaşarlar. Epifit orkideler tropikal ormanların bitkisidir. Bu bitkilerin kökleri su ihtiyacını karşılamak üzere yumrulaşmıştır. Tropikal yağmurlar sırasında, yalancı soğan ve hava kökleri, üzerlerine düşen suyu emer ve bir sonraki yağmura kadar bitki bu suyu kullanır. Toprakta yaşayan orkideler daha çok orta kuşak ülkeler-inde bulunur. Bu orkideler toprak altında yumru, kök veya rizom taşırlar. Yumruların şekilleri ve hatta büyüklükleri cinslerin ayırımında önemli bir anahtardır. Orkidelerin gövdeleri genellikle dallanmamıştır, uç kısmında çiçekler bulunur. Çiçeklerin labellum denen parçası diğer bölümlerden büyüktür; yapı ve renk bakımından orkidenin ana karakterini belirler. Ekseri türlerde labellumun alt kısmı ters yönde uzar ve mahmuz adlı bir çıkıntı meydana getirir. Mahmuz iç kısımlarında genellikle nektar taşır. Mahmuzun şekli, boyu, yönü, bulunup bulunmaması orkidelerin tayini için önemli bir husustur. Labellumlar kimi zaman başka canlılara benzerlik gösterirler. Bu bitkilerin böceklerle iletişimleri vardır. Bazı türler tam olarak böceğe benzer. Bunun nedeni, böcekleri cezp etmek ve bu sayede kendi tohumlaşmalarını sağlamaktır. Orkidelerin tozlaşmaları yani polenlerin stigma üzerine taşınmaları böcekler vasıtasıyla olur. Her orkidenin kendine has ihtiyaçları vardır. Iyi gelişebilmesi için bu ihtiyaçlar bir araya getirilme-lidir. Bu yüzden orkidelerin ne tip arazi ve toprakta, hangi bitkilerle beraber, hangi yüksekliklerde bulunabileceğini bilmek, onları bulma bakımından son derece önemlidir. Orkidelerin bazıları kesin olarak orman bitkileridir. Mesela Cephalanthera türleri genellikle orman altında yaşarlar. Kuru çayırlarda ise Anacamptis pyramidalis’i eflatun-mor çiçekleri ile kolayca görürüz. Sahillere yakın tepelerde yetişen Serapias türlerini genellikle tepelerin denize bakan yamaçlarında bulursunuz.

Türkiye’de Orkidelerin

Yayılma Alanları

Karadeniz kıyısındaki meşe ormanlarında Orta Avrupa-Sibirya kökenli pek çok orkide yaşar. Ancak en çok orkide türüne Türkiye’nin güneybatısında, Akdeniz Bölgesi, Ege ve özellikle de Muğla ilinde rastlanır. Bunun dışında kuzeydoğu illerindeki fındık bahçeleri, Akseki (Antalya) çevresindeki çam ormanları çok zengin bir orkide varlığı taşır. Buradaki doğal alanlar ve bununla beraber üzerlerinde yaşayan orkideler; çayırlardaki otlatma, yoğun tarımsal kullanım ve orkide yumrularının toplanması nedeniyle büyük tehlike altındadır. Ancak Akseki çevresindeki seyrek çam ormanları orkideler için bugün hala çok zengindir. Bu durumu, ormanların büyük kısmında otlatmanın yasaklanması ve orkide yumrularının toplanmasının diğer bölgelere kıyasla daha seyrek olması ile açıklayabiliriz. Bugün Türkiye’deki orkidelerin en az yüzde 13’ünün endemik tür olduğu kabul ediliyor ve günümüzde Anadolu’da endemik olduğu bilinen 20 tür ve bir ırk bulunuyor.

Orkideler Tehdit Altında!

Olağanüstü bir bitkisel çeşitlilik barındıran Türkiye’nin zengin doğal habitatları, bitki koruma açısından büyük önem taşımaktadır. Diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, Türkiye’de de tarım, ormancılık, şehirleşme, endüstrileşme ve su kaynaklarının kullanımına yönelik çeşitli projeler, başta alçak arazi habitatları olmak üzere, doğal habitatlar üzerinde çok büyük bir baskı oluşturmaktadır. Kıyı kumulları, turbalıklar, sulak alanlar, fundalıklar, meralar ve doğal yaşlı ormanlar gibi çok nadir ve hassas habitatlar, yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Türkiye’nin yüksek kesimlerindeki habitatlar daha yavaş bozulurken; alçak arazi habitatlarının hemen hepsinde çok hızlı ve geniş ölçekli bir tahribat söz konusudur.

Son yıllarda Türkiye’nin birçok botanikçi ve orkide uzmanı tarafından ziyaret edilmesi ile birçok yeni orkide türü tespit edilmiş veya Türkiye’de ilk defa belgelenmiştir. Bunun yanında diğer türlerin yeni yaşam alanları bulunmuştur. Ancak Türkiye’nin orkideleri bugün büyük tehlike altındadır; hatta birçok türün soyu tükenme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Bunun temel nedeni hızla büyüyen nüfusla birlikte gelen yapılaşma ve doğal alanların tahribidir. Örneğin bu sene Ağustos ayında çok üzücü bir olay yaşandı. Muğla’nın Bodrum ilçesinde çıkan orman yangınlarında, sadece Bodrum Yarımadası’nda doğal olarak yetişebilen “Serapias carica” türü orkidelerin ciddi şekilde zarar gördüğü ortaya çıktı. Yangında zarar gören orkide çiçeklerinin tekrar kazanılmasının mümkün olmaması çok üzücüdür.

Bir Bardak Salep İçin!

Türkiye’deki birçok alanda görülen aşırı otlatma ve orkide yumrularının toplanması, orkide varlığının başlıca tehditlerindendir. Salep üretimi için orkideler büyük çapalarla iki yumrusu ile beraber topraktan sökülmekte, daha açık renkli olan ve genellikle gelecek neslin oluşacağı yeni yumru, içimlik salep üretimi için alınmaktadır. O yılın üretimi eski yumru üzerindeki genellikle çiçek açmaya başlamış bitki ise gelişigüzel atılmaktadır. Bu durum orkide için ölüm demektir.

Bir kilo salep üretmek için yaklaşık 1000 ila 4000 yumru kullanılmaktadır. Türkiye’de yılda yaklaşık 45 ton salep üretildiği tahmin edilmektedir. Bu da, topraktan sökülen yıllık orkide miktarının 45-180 milyon yumru gibi bir sayıya ulaşması demektir. Tarım Orman ve Köy işleri Bakanlığı 1974 yılında salebe en azından ihraç yasağı koymasına rağmen bu yasak maalesef yeterince uygulanamamaktadır.

Orkidelerin bu şekilde azalmasını engellemek için salep üretim ve ticaretinin kontrollü olarak yapılması gerekmektedir. Doğadan toplama şeklindeki bu tip üretime izin verilmemeli, kültüre alma imkanları araştırılmalıdır. Orkidelerin yok olmaması için daha duyarlı ve tutarlı koruma yöntemleri geliştirilmelidir. Orkideleri korumak açıktır ki, içimlik salebe ve salep tozuyla üretilen dondurmalara olan talebin azalmasıyla sağlanacaktır.

 

 

 

Yazar : Ece Erdem, Ela Atış    (Ekoloji dergisi)

Yasal Uyarı

Sitede yer alan tüm site içeriği, sayfa düzeni, sitedeki bilgilerin korunmasına yönelik programlar floraburada.com. mülkiyeti altındadır. floraburada.com’un önceden yazılı muvafakati olmaksızın işbu içeriğin veya siteye ilişkin veritabanı, yazılım gibi bilgilerin kısmen veya tamamen kopyalanması, değiştirilmesi, paylaşımı, dağıtımı ve satışı yasaktır.

Ziyaretçilerin yapmış oldukları paylaşımlar, paylaşımı yapan kişinin sorumluluğunda olup, paylaşımlarla ilgili sitemiz sorumlu tutulamaz.

İletişim

Email: info @ floraburada.com
Website: www.floraburada.com