Amazon Ormanları İkilemde !

Dünyanın akciğeri olarak tanımlanan Amazon ormanlarında tahribat kaygı verici...

Bazı uzmanlar 2050 yılına kadar ormanlık alanın yaklaşık yarısının tahrip olabileceğini söylüyor.

Böylesi bir gelişmenin ise çevre üzerinde son derece olumsuz etkileri olacak.

Ormanlık bölgede ekonomik kalkınmanın sağlanması ve bunun çevre korunarak gerçekleştirilmesi arasında hassas bir denge var.

 

Ormanlık bölgenin büyük bölümü Brezilya'da

"Amazon ikilemi" olarak nitelendirilen bu duruma yol açan nedenler ve muhtemel çözüm yollarıyla ilgili başlıca sorular ve yanıtları şöyle:

Amazon bölgesi nasıl bir yer?

Dokuz ülkeyi kapsayan Amazon bölgesi, Güney Amerika'nın yüzde 40'ını oluşturuyor. Bölgede üçte ikisi Brezilyalı olmak üzere 30 milyondan fazla kişi yaşıyor. Bu kişilerin çoğu ormanlık alanlarda yaşamasalar da, genellikle ormanların tahrip edilmesinden sorumlu tutuluyorlar.

Bölgede birçok kişinin, geçinmek ve yoksulluktan kurtulmak için ormanları kullandığı bir gerçek. Gözlemcilerin çoğu bir noktada hemfikir: Çözülmesi gereken esas sorun, Amazon bölgesinde ekonomik koşulların, ormanlık alanlar tahrip edilmeden nasıl düzeltileceği.

Uzmanlar arasında bir konuda uzlaşmanın da arttığı görülüyor. O da, eğer Amazon bölgesinde ormanlık alanlar korunacaksa, herhangi bir çözümün büyük bölümünün bölge halkına dayandığı. Böylesi bir çözüm de ancak, halka yeterli ekonomik teşviklerin verilmesiyle mümkün.

Amazon bölgesi niçin dünyanın geriye kalan bölümü için de çok önemli?

Bunun üç nedeni var:

  • Amazon bölgesi, dünyanın iklimini düzenleyen küresel karbon trafiğinin şekillenmesinde hayati rol oynuyor.
  • Çok sayıda bilim adamı, Amazon bölgesinin, muhtemelen dünyada hava sıcaklığının artmasında önemli rol oynayacağını söylüyor.
  • Amazon bölgesi, biyolojik çeşitlilik açısından çok zengin bir yer. Zira bölgede, dünyada karada yaşayan canlı türlerinin yaklaşık yüzde 25'ine rastlamak mümkün.

Amazon bölgesinde ormanlar ne oranda tahrip olmuş durumda?

 

Tahrip edilen ormanlık alanda soya da yetiştiriliyor

Son dönemde Amazon ormanlarının yaklaşık yüzde 80'i, Brezilya'da tahrip edildi. Amazon ormanları 2001 yılında 5 milyon kilometrekareden fazla bir alanı kapsıyordu. Bu ise esas ormanlık alanın yaklaşık 87'sine tekabül ediyor. Şu ana kadar kaybedilen yüzde 13'lük ormanlık alan, yaklaşık olarak Fransa ve Almanya'nın toplam yüzölçümüne eşit.

Brezilya hükümeti geçen sene, 2007 yılı ortası itibarıyla, ormanlık alanların tahrip edilme oranının bir yıl öncesine göre yüzde 30 azaldığını açıklamış, bu ormanların korunabilmesi yolunda umutları artırmıştı.

Ancak Brezilyalı yetkililerin 2008 başında açıkladıkları rakamlar, 2007'nin son beş ayında, ormanlık alanların tahrip edilmesinde büyük bir artış olduğunu, 7 bin kilometrekarelik bir alanın yok olduğunu ortaya koydu.

Güney Amerika'da Brezilya'dan sonra en fazla tahribatın görüldüğü ülke ise Ekvador. Bu ülkede de 2000-2005 yılları arasında, yılda yaklaşık 200 bin hektar ormanlık alan tahrip edildi. Bunun en önemli nedenleriyse; petrol arama çalışmaları, ağaçların kesilmesi ve yol yapım çalışmaları.

Brezilya'da ormanlık alanların tahrip edilmesinin nedenleri neler?

Ülkede tahrip olan ormanlık alanların yaklaşık yüzde 70'inde büyükbaş hayvan yetiştiriliyor. Soya üretimi ve ağaçların yasadışı şekilde kesilmesi de, tahribatın diğer nedenleri. Bu noktada, küçük toprak sahiplerinin tarım arazilerini genişletmek için ormanlık alanları yaktıklarını da belirtmek gerek.

Brezilya'daki Amazon bölgesinde yılda 55 milyon büyükbaş hayvan yetiştiriliyor. Oysa 1990 yılında bu rakam 30 milyonun altındaydı. 1985'de 1 milyon 200 bin hektarlık bir alanda soya yetiştiriliyordu, bu oran geçen yıl beş katına çıkarak 6 milyon hektara ulaştı.

Tüm bu gelişmeler sonucu Brezilya dünyada en fazla soya ve sığır eti ihraç eden ülke konumuna geldi. Çin başta olmak üzere Asya ülkelerinin hızla büyümesi, Brezilya'nın ihraç ürünlerine talebin artmasının da temel nedeni.

Bazı gözlemciler, ormanlık alanların tehrip edilme oranında iki faktörün rol oynadığını iddia ediyor: soya ve sığır etinin uluslararası piyasalardaki fiyatı ve Brezilya'nın para birimi realin değeri.

Biyoyakıt üretimi de, ormanlık alanların tahrip edilmesinde önemli bir faktör mü?

Brezilya dünyada en çok biyoyakıt ihraç eden ülke

Brezilya Cumhurbaşkanı Luiz Inacio Lula da Silva, bu soruya "Hayır" yanıtını veriyor. Brezilya, dünyada şeker kamışından en çok etanol üreten ülke. Luiz Inacio Lula da Silva da etanolün, fosil yakıtlarına alternatif ve çekici bir yakıt türü olduğunu söylüyor.

Brezilya hükümetinin vurguladığı bir nokta da, ülkede şeker kamışı üretiminin büyük bölümünün Amazon bölgesinde gerçekleştirilmemesi. Ancak hükümeti eleştiren kesimler, şeker üretimindeki artışın dolaylı olarak Amazon bölgesinde büyükbaş hayvan yetiştirilen toprakları değiştirdiğini, bunun da ormanlık alanlarda tahribatı artırdığını belirtiyor.

Amerika Birleşik Devletleri'nde hükümeti eleştiren kesimler de benzer bir savı dile getiriyorlar. Bu kesimlerin, hükümete yönelik eleştirilerinin temelinde, ülkede etanol için mısır yetiştirilmesinin teşvik edilmesi var. ABD'de mısır üretimindeki artış zincirleme bir reaksiyona yol açıyor.

Zira ABD'deki soya üreticileri mısır yetiştirmeye yönelmesi, Brezilya'da çiftçilerin daha fazla soya yetiştirmelerine neden oluyor. Bu da ya ormanlık alanların tahrip edilmeleriyle ya da önemli oranda büyükbaş hayvan yetiştirilen toprağın satın alınmasıyla sonuçlanıyor. Hayvan yetiştiricileri de Amzon bölgesinin derinlerine -özellikle de bölgenin güneyine ve doğusuna- hareket ediyor.

Brezilya hükümeti ormanlık alanların tahrip edilmesi karşısında ne yapıyor?

Brezilya son derece gelişmiş uydu teknolojisine sahip bir ülke. Hatta, ormanlık alanlardaki tahribatı en iyi şekilde tespit edecek teknolojiye sahip ülke olduğu belirtiliyor. Yetkililer, Amazon bölgesinde düşen ağaçları anında tespit edip; o bölgeye hemen ağaç kesenleri gözaltına almak amacıyla ekip gönderebildiklerini söylüyor.

Fakat konuya eleştirel yaklaşan kesimlerse yolsuzluk, kanunsuzluk ve kaynak eksikliği gibi Brezilya'nın tarihi sorunlarını sıralıyor ve bu sorunların, gelişmiş uydu teknolojisinin etkin şekilde kullanılmasını zorlaştırdığını söylüyor. Zira Brezilya'nın çevre kontrol birimi Ibama, kesilen çevre cezalarının ancak yaklaşık yüzde 1-2 kadarını toplayabiliyor.

Brezilya, son derece sıkı çevre yasalarına sahip bir ülke. Örneğin, toprak sahiplerinin normalde ormanlık arazilerinin sadece yüzde 20'sini tahrip etmelerine izin veriliyor.

Sorunla mücadele için başka ne tip önlemler alınıyor?

Brezliya hükümeti, tahrip edilen ormanlık alanın büyümesi üzerine sorunla mücadele için Aralık ayında bir dizi önlem açıkladı. Bunlar;

  • Yasadışı olarak tahrip edilen ormanlık alanlarda yetiştirilen ürünlerin ticaretini yapanların para cezasına çarptırılmaları
  • Tahrip edilmiş ormanlık alanlarda görev yapan federal polis gücünün artırılması
  • Amazon bölgesindeki toprak sahiplerinin yeni bir programla kayıt altına alınmaları ve kayıt olmayan toprak sahiplerine yönelik kredilerin sınırlandırılması

Brezilya'da Şubat ayında, devletin Amazon bölgesindeki varlığını yeniden artırmaya yönelik yeni bir operasyon başlatılmıştı. Operasyon çerçevesinde bölgeye güvenlik güçleri gönderildi, hükümetin denetçileri de yasadışı olarak ağaç kesenleri tespite çalıştı. Bazı bölgelerde operasyona direniş gözlenirken; medyada çıkan haberler de, ilk sonuçların pek de iyi olmadığı şeklinde.

Ormanlık alanlarda tahribatı önlemek için ne gibi uzun vadeli önlemlerden söz ediliyor?

ABD Kyoto Protokolü'nü onaylamamıştı

İklim değişikliği ile mücadele alanında hazırlanan en kapsamlı anlaşma olan Kyoto Protokolü'nün uygulanma süresi 2012'de bitiyor. Protokol, sera etkisi yaratan gazların yayılmalarını sınırlıyor.

Birleşmiş Milletler'in Aralık ayında düzenlediği bir toplantıda, 2012 sonrası yürürlüğe girebilecek yeni bir protokol üzerinde görüşmeler yapılmıştı. Endonezya'nın Bali Adası'nda yapılan toplantıda belirlenen "yol haritası", Brezilya gibi geniş ormanlık alana sahip ülkelere, özel bir program kapsamında belirli düzeyde ödeme yapılmasına dair planları da içeriyor.

Bali'deki toplantıda Brezilya hükümeti de iddialı bir öneride bulunmuştu. Öneri, büyük oranda benzer fonlar oluşturularak 2015 yılına kadar ormanlık alanlardaki tahribatı tamamen önlemekti.

Amazon bölgesine yönelik çalışmalarıyla tanınan bilim adamı Dan Nepstad, önümüzdeki 30 yıl içinde ormanlık alanların tahrip edilmelerinin tamamen önlenmesinin maliyetinin, 41 milyar dolar olacağını söylüyor.

Ormanlık alanlarda tahribatı önlemek için halen ne gibi adımlar atılıyor?

Amazon bölgesinde, ormanlık alanların korunması için birkaç proje uygulanıyor. Projelerle amaçlanan; hem ormanlık alanların gelecek nesiller için korunmasının, hem de bölge halkına ekonomik yardım yapılmasının garanti altına alınması. Bu kapsamda bölge halkına ağaçları kesmemeleri ya da ormanlık alanları özünde korumaları için ödeme yapılıyor.

Söz konusu projelere eleştirel yaklaşanlarsa, bu faaliyetlerin artırılmasını ve ormanlık alanların korunması açısından gerçekten fark yaratabilecek düzeye ulaşmasını talep ediyor.

2006 yılı Temmuz ayındaysa Greenpeace, McDonalds, Cargill gibi örgüt ya da dev markalar, Brezilyalı soya yetiştiricileriyle birlikte yeni bir girişim başlattı. Bu kapsamda, tahrip edilen ormanlık arazide yetiştirilen soyanın satın alınmaması konusunda iki yıllık moratoryum üzerinde anlaşmaya varıldı.

Amazon bölgesini muhtemelen nasıl bir gelecek bekliyor?

Ocak ayında Science dergisinde yayınlanan bir yazıda, Brezilyalı ve İngiliz bilim adamlarının yaptıkları bir araştırmaya yer verilmişti.

Ormanlık alanlardaki tahribatı bazı önlemlerle azaltmak mümkün

Araştırmaya göre, altyapı faaliyetlerinin genişletilmesine yönelik mevcut planlar ve diğer faktörleri yüzünden, 2050 yılına kadar Amazon bölgesinin toplam yüzölçümü, mevcut düzeyi olan 5,4 kilometrekareden 3,2 kilometrekareye-ki bu bölgenin ilk yüzölçümünün yarısı civarı bir rakam- gerileyebilir.

Kötümser gözlemciler, ne düzeyde olursa olsun uluslararası fonların piyasanın gücüyle yarışamayacağını iddia ediyor. Ancak Science dergisindeki yazıyı kalem alan bilim adamlarına göre, alınacak bir dizi önlemle, ormanlık alanlardaki tahribat önemli oranda azaltılabilir.

Bu önlemlerse; geniş bir alanın koruma altına alınması, iyi yönetim örneği sergilenmesi, yerli halkın-küçük çiftlik sahiplerinin-büyük tarımsal sanayilerin teşviklerle desteklenmeleri.

Bilim adamlarının bu noktada kritik önemdeki gördükleri bir diğer unsur da; yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde yeterli siyasi iradeye sahip olunması. (BBC)

 

Yasal Uyarı

Sitede yer alan tüm site içeriği, sayfa düzeni, sitedeki bilgilerin korunmasına yönelik programlar floraburada.com. mülkiyeti altındadır. floraburada.com’un önceden yazılı muvafakati olmaksızın işbu içeriğin veya siteye ilişkin veritabanı, yazılım gibi bilgilerin kısmen veya tamamen kopyalanması, değiştirilmesi, paylaşımı, dağıtımı ve satışı yasaktır.

Ziyaretçilerin yapmış oldukları paylaşımlar, paylaşımı yapan kişinin sorumluluğunda olup, paylaşımlarla ilgili sitemiz sorumlu tutulamaz.

İletişim

Email: info @ floraburada.com
Website: www.floraburada.com